Binlerce yıllık geçmişi olan sabun, önceleri tıpta hariçten tedavi edici olarak ele alınmış daha sonra vücut temizliğinde kullanılmaya başlanmıştır.
Kullanım alanı ortaçağda genişler ve çamaşırların sabunla yıkanarak temizlenmesine başlanır. Bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkışında da dezenfektan olarak kullanılır.
Sabuna talep bu şekilde artınca 10. Yüzyılda Bizans’ta esnaf locaları içinde sabuncu grubu oluşturulur.
Osmanlı Devleti’nde önemli bir imalat kolu olan sabunculuk gelişmiş ve özel zamanlarda tertip edilen tören alaylarında sabun esnafı yerini almıştır. Osmanlılarda sabunla ilgili ilk düzenlemeler Fatih Sultan Mehmet, İkinci Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman devri kanunnamelerinde görülür.
Osmanlı’da “Sabunhane” denilen ve şahıslara ait olan imalathanelerde geleneksel yöntemlerde üretilen sabunların değerli olanı ve tercih edileni zeytinyağından imal edilen sabunlardı. Bu yüzden Osmanlı İmparatorluğu’nda sabun üretimi yapılan yerlerin başında Batı Anadolu ve Adalar, Şam ve Halep gibi zeytin ağacının bol bulunduğu yerler gelmekteydi.
Osmanlı topraklarında geleneksel sabunhanelerin yanısıra sabun fabrikalarının da kurulup seri üretime geçmesi 19. yüzyılın ikinci yarısını bulur. Bu tarihlerde Edirne Bedesten ve Arasta çarşılarında bulunan sabuncu esnafının fazla olması ve Edirne’nin en önemli ticaret maddesi olan meyve sabunlarının Saray için özel üretilmesi nedeni ile burada “Sabuni” adlı bir mahalle kurulmuş ve Edirne sabunculuğun en önemli şehirlerin biri olmuştur.
Comentários